31 Ağustos 2012 Cuma
Yinede Tebrikler Bursaspor
Hollanda devi Twente'yi evinizde yendiniz.Turu geçemesenizde mücadelenizle göğsümüzü kabarttınız.Tebrikler Bursaspor, Tebrikler Ertuğrul Sağlam.
30 Ağustos 2012 Perşembe
Ümit Millilere 4 Kayserili
Ümit Milli Takımımızın, 5 Eylül 2012'de İtalya ile ve 8 Eylül'de İstanbul'da, Hollanda ile yapacağı hazırlık maçlarının aday kadrosu açıklandı.Listede 4 Kayserispor'lu var:
Nurettin Kayaoğlu 20 (Sol Bek)
Deniz Doğan Mehmet 19 (Kaleci)
Kamil Ahmet Çörekçi 20 (Sağ Bek)
Engin Bekdemir 20 (Ofansif Orta Saha)
Kadroda Süper Lig'den 12, Ptt 1.Lig'den 11,2. Ligden 1 oyuncu bulunuyor.Ümit Millilerde Kayserispor egemenliği sürüyor.
2013 UEFA U21 Avrupa Şampiyonası Eleme Turu 7. Grup'taki puan durumu
Maç Puan
1.İTALYA 6 16
2.TÜRKİYE 8 15
3.İRLANDA CUMHURİYETİ 6 10
4.MACARİSTAN 6 6
5.LİECHTENSTEİN 6 0
29 Ağustos 2012 Çarşamba
İşte Deve İşte Hendek Ya Güdersin Ya ......
Şota bu takımın başında toplam 74 resmi maça çıkmış.29 galibiyet 14 beraberlik 31 de mağlubiyet alınmış.Fazla söze gerek yok aslında durum ortada.Şota hiçbir döneminde Kayserispor'un kadro kalitesi ile orantılı ligde olması gereken yeri hiç yakalayamadı
Bu adamın bu kulüpteki 3. senesi.Bu kötü sonuçların sebebi eğer kadro durumu ve futbolcularsa suç yine Şota'nın demektir.Çünkü şimdiye kadar toplam 5 transfer dönemi geçirmiş. 47 topçu gelmiş 48 topçu gitmiş .2.5 senenin transfer döneminde senede ortalama 19 futbolcu gelmiş ve bir o kadarı da gitmiş.Yani kadro istikrarı "0".Bu kadar riskli bir takım yenilemesini (ya da yenilemesi değil akarsu gibi devam etmesi ) sizce ne kadar doğru.Bu düpedüz bir teknik direktör yetersizliğidir.
Eğer bu değilde taktiksel bir hata varsa yine doğal olarak Şota sorumludur.Eğer topçular adam gibi oynamıyorsa onları motive etmekde Şota'nın görevidir.
Eğer şapkadan tavşan çıkması gerekiyorsa bu iş yine Şota ya aittir.Eğer bunca sorumluluğa rağmen takım hala kötü sonuçlar alıyorsa sorumluluk yüzde yüz Şota'ya aittir.Hesabını Şota vermelidir.
Eğer bu takımın menajeri senin istediğin topçuları almıyorsa ve sende buna rağmen ceketini alıp gitmiyorsan yine sen suçlusun Şota.Ama sen istediklerinin alınmasına rağmen, tarihin en kıymetli kadrosunun kurulmasına rağmen,Antalyaspor gibi basit bir takım karşısında oyunu yönlendiremiyorsan suçlu yine sensin Şota.
Şu 2 senedir o adamı yeterince tanıma fırsatımız oldu.Bizde de kendimizce bir fikir oluştu.Bu Şota daha olmamış.Bence henüz bir takımı doğru dürüst yönetecek kapasiteye ve en önemlisi tecrübeye sahip değil.Van Gaal'in yardımcılığını yaptığını biliyoruz ama anlaşılan yetmemiş.
Küçük bir örnek vermek istiyorum.Şota'nın ilk senesinde yardımcısı Hollanda'dan gelen Gerradus Van Der Lem'di.Skorunun kötü olduğu zamanlarda yaptığı cesur ve kritik değişikliklerle çok zaman son dakikalarda puanlarımızı kurtardı.O sezon üst üste 5 mağlubiyet almamıza rağmen, 7 haftada 2 puan toplamammıza rağmen 33.hafta'ya kadar matematiksel olarak Avrupa potasında olma ihtimalimiz vardı.O zamanlar çok parlayan Antep'i de 33. haftada yensek Avrupa potasına kalabilirdik o sene.
Fakat geçen sene izlediğimiz Jan Nadenburg'un takımı Van Der Lem'in takımından çok farklı bir karakterdeydi.yanlışlarının üzerinde ayak direten, pısırık, oyun hakimi olmayan bir takım vardı .Elbette bu Şota'nın performansına kötü yansıdı.İlk seneki umut vadeden Şota'dan eser yoktu artık.
Şota çok iyi bir teknik direktör değil ama çok çok iyi bir insan.Çok mülayim,tatlı yumuşak huylu,şeker gibi bir insan. Ama bana sorarsanız fazla iyi.Yani çakal huylu topçular tarafından fazlasıyla suistimal edilmeye açık.Takım üzerinde ciddi bir ağırlığı yok.Bu takımın en çok yanlış orta açan kanat oyuncusu Sefa iken ve teknik direktörünün Sefa'nın kulağından tutup orta açmayı öğretmesi gerekirken, Sefa değilde Şota antremandan sonra frikik orta çalışıyormuş.Orta sahada oynayan ve futbol zekasını geliştirmesine ihtiyacı olan Okay şota gibi bir maden den faydalanacağına antremandan sonra hemen kaçıyormuş(kaynak horanta.net "Şota ile söyleşi" yazısını okumanızı tavsiye ederim.).
Şota 3 yıldır burayı Hollanda sanıyor.Bu kalitesiz futbol ülkesinde iyi futbol oynayanın kazancağını sanıyor.O yüzden 5 para etmez eğitimsiz teknik direktörler Şota'nın sistemini yenmeyi başarabiliyor .Ekolünden vazgeçsin demiyorum ama biraz daha kurnaz davranabilse çok iyi işler çıkartabilir hemde bu kadar da tartışılmaz
Ah birde şu yönetimsel ve teknik istikrarı kadroya da bulaştırabilsekte hersene sahaya yeni bir takım sürmesek başarı daha kolay gelir.İBB, GS, TS gibi takımlar sadece kadro istikrarıyla kendi seviyelerinde bu kadar iyi olabiliyorsa bizde bu nimetlerden faydalanabilmeliyiz.Bu işte de sorumluluk Şota'nındır.
Ayrıca Şota henüz teknik direktör olacak olgunluğa ulaşmamış.Gönderilsin demiyorum ama üzerine eski hocalarından biri getirilse yardımcı olmayıda reddetmez herhalde .Yönetim paraya kıysada Advocaat veya Van Gaal Şota'yı reddetmezler herhalde.Takımın başına tecrübeli kurt teknik adamlardan biri gelse gelse çok mükemmel olur.
Bu takımın başında asla türk teknik direktör görmek istemem(Ertuğrul Sağlam hariç).Bakın Orduspor başkanı Nedim Türkmen'de benimle aynı düşüncede.Gitti Hector Cuper'i getirdi ve asansör takım olması beklenen bir takımı sistematik oyun oynayan, kendi çapında kaliteli oyunculara sahip, gayet iyi bir süper lig takımına dönüştürdü.
Şota çok iyi bir teknik direktör olacak buna inancım tam.Ama lütfen biraz daha çabuk.
Şota'yı bir insan olarak gerçekten çok seviyorum; ama takımımı daha çok seviyorum.Şota ya bu deveyi güdersin ya da ...........
STSL #2 Antalyaspor Maç Yazısı
Dün Antalyaspor'a deplasmanda 3-0 yenildik.Bu yazıyı yazmak için hırsımın sinirimin geçmesini bekledim.
Açıkçası maç sırasında ne olduğu kimin nasıl oynadığının falan hiç önemi yok.Önemi olan şey sonuç daha doğrusu son 2 sene ile birlikte bu 2 haftanın sonuçları.Yani Şota'nın karnesi.
Şota hiçbir zaman isteneni vermedi.Kendisine verilen hiçbir krediyi doğru kulllanamadı.10-11 sezonunda 5 kez üst üste mağlup olduk hiçbir şey diyen olmadı.Aynı sezon 7maçta 2 puan topladık herif çıkıp utanmadan Lig tv spikerine "Adamlar mutlu dedi".O adamlar artık mutlu değil Şota.
Bu olanların müsebbibi ne Şota'ya ne de topçulara koca şehrin adam gibi taraftar baskısı yapamamsıdır.Adamlar sen İBB'de çalışıyor havası verirsen hiç itiraz etmeye hakkın yok.
Ama bu da kulüpte herkesin kendisini salması anlamına gelmez.Doğru dürüst takım planlaması yapmıyorsa adam gibi taktik teknik donanımla takımı yönetmiyorsan çıkıp aslanlar gibi top oynamıyorsan bu adam ve adamlar aldığı parayı haketmiyorlar demektir.Parasını haketmeyenide o paradan kesmek lazımdır!
23 Ağustos 2012 Perşembe
Kimseyi Tanımadım Ben Senden Daha Özel
Cangele belkide taraftarlık hayatımızda en çok iz bırakan futbolcu.İhtiyarladığımız zaman torunlarımıza anlatacağımız birkaç futbolcudan biri.Sadece sahada değil her yerde bizim için çok özel birisi haline gelmeyi başarmıştır Cangele.Bizim için her zaman sembol bir isim o; kendi memleketimizin evladı Bizi Galatasaray'a para için satarken sahaya çıkıp herşeyini ortaya koyan o.Franco şimdiye kadar 95 resmi maçta Kayserispor'umuzun kutsal formasını taşıdı.Yani dalyaya son 5.Allah Kaza bela vermezse önümüzeki ay 100. maçına çıkacak.
Gelin bu özel adamın özel maçında taraftar olarak üzerimize düşeni yapalım ve bu özel adama çok özel gününde unutamayacağı bir gün yaşatalım.Plaketse plaket, organizasyonsa organizasyon, partiyse parti ne gerekiyorsa bu özel adam için hepimiz elimizi çekinmeden taşın altına koyalım.Bu maçın Kadir Has'da ki bir maça denk gelmesi için gerekiyorsa Şota ile Hurma ile Mamur ile konuşalım.Bu işi kendi evimizde yapalım.Hem bizim Hem Cangele'nin ,Hemde tüm Kayserispor camizsının unutamayacağı bir gün yaşayalım.
(Cangele'nin maç sayısını TFF'nin resmi sitesinden hesapladım yanlışım varsa düzeltelim lütfen.)
22 Ağustos 2012 Çarşamba
Nihayet!
Sonunda defansa beklediğimiz takviye geldi.Bu sabah Bolton Wanderers'ın İzlandalı milli oyuncusu Gretar Steinsson'la 2 yıllık sözleşme imzalandı.Mevki durumu ise Steinsson kariyeri boyunca sağbek oynadı fakat ihtiyaç olduğu taktirde defansın göbeğinde de oynayabiliyor.Altyapı eğitimini İzlanda'da İA Akranes'de almıştır.Ardından 2005'de Young Boys'a; 2006'da Az Alkmaar'a; 20082de Bolton'a transfer olmuştur.Bolton'da 4 yılda 126 maç oynamış 5 tane gol atmıştır.
Ama bir sorunumuz var.Şota Steinson2u sağbek olarak mı aldı, yoksa stoper mi oynatacak.Eğer stoper oynacaksa iyi, Zurap'ın yerine oynar ve bize ilerde 5 yabancıyı kullanma lüksü doğar, sağbekte de Kamil Ahmet oynar.
Ama birde asıl mevkisi olan sağbekte oynarsa o zaman işle karışır.Eğer Şota Seinsson-Eren-Zurap-Malik (Mevcut kadroya göre çıkabilecek en iyi defans dörtlüsüdür bu) ile oynamaya kalkarsa ileride sadece 4 yabancı kullanabiliriz.Buda Biseswar, Bobo, Cangale, Kujoviç, Mouche, Cleyton, Riveros gibi hepsi bir birinden değerli, hepsi süper lig standartlarının üzerinde 7 oyuncudan sadece 4'ünün aynı anda sahada bulunmasına olanak sağlar.Böyle bir durumda yabancı sınırının ligde en çok zarar verdiği takım oluruz.Çünkü hiçbir takımın elinde bu kadar çok standart üstü yeteneğe sahip yabancı birden yok.
Ama bu buhranı çözebileceğimiz bir formül var: Zurap'ı feda edip yerini performansı artma eğiliminde olan Berkay'ı oynatırsak ilerde 5 yabancı kullanırız ve çok daha rahat ederiz.
Açıkçası asıl mevkisi stoper olan bir transfer bekliyordum.Bu tarz bir transferle Şota'nın neyi amaçladığını tam anlayamadım.Benim beklediğim zurap'ın yerine bir yabancı stoperdi,sağbekte Kamil Ahmet'e veya Eren'e emanet edilebilirdi.Basın sözcüsü Ortaköylüoğlu ihtiyacımız olursa transfer yapabiliriz dedi.Ozaman kadroya kaliteli yerli bir stoper alınırsa çok rahatlarız
Eğer beklediğimiz gibi çıkarsa İstanbulluların ağzının suyunu akıtacak çok kaliteli bir hücumcu bek aldık demektir.
21 Ağustos 2012 Salı
Süper Lig #1 Bursaspor Maç Yazısı
Maç başından sonuna kadar üstün oynamasına rağmen Kayserispor kendi sahasında rakibine pozisyon vermeden mağlup oldu. Çok sayıda pozisyona girmeyişimiz sakın gözlerinizi boyamasın, maçta iyi taraf bizdik. Özellikle kilit oyuncularımız Cleyton ve Bobo’nun fizik problemleri ve Mouche’nin uyum problemleri son pası verme konusunda sıkıntı yarattı. Bu yüzden iyi ataklar yapmamıza rağmen bunları çok sayıda net pozisyonlara çeviremedik. Ama oyuna hakim olan taraf bizdik.
Analizime defans kurgusundan başlayayım. Geçen sezon kanayan yaramız olan defans bu maç itibariyle eksik olmasına rağmen diri göründü. Shota Arveladze rakibin resmi maçlarını izleyebilme avantajını iyi kullanmış ve ondan alışık olduğumuz şekilde takimi maç öncesinde taktiksel açıdan iyi hazırlamış. Zurab Pinto’ya, Okay ve Riveros ise değişimli olarak Batalla’ya yakin oynayarak rakibin en tehlikeli hattını saf dışı bırakmayı basardılar. Kanatta Ömer ve Mouche özellikle ilk baslarda rakiplerini iyi kovalayarak bek oyuncularını rahatlattı ve kanat organizasyonlarına yer vermedik.
Orta saha ve defans hatlarımız top rakipteyken birbirine iyice yaklaşıyor ve araya pas oynama şansını zorlaştırıyor. Bunun üzerine top kayıplarına çok kişiyle basarak karşılık verdik. Riveros basta olmak üzere oyuncular rakibi zorlayınca rakibe bizim yari sahamızda hiç topla oynama şansı vermedik. İlk 20 dakikada Bursa spor uzun toptan başka hiç bir organize yapamadı. Çok adamla baskı yapmamız sonucu 3. Bölgede acele ederek pas yapan Bursa çok sayıda hata yaptı ve tehlike yaşamadık.
Bir başka sıkıntımız olan duran toplarda ayni şekilde alan savunmasına devam ediyoruz. Bu maç bu konuda iyi bir görüntü sergiledik. Biraz da oyuncuların ortalama boyu daha uzun olmasıyla duran toplarda iyi savunduk kalemizi. Ancak bu konudaki genel durum bir maçta anlaşılmaz tabii ki. Tersi pozisyonlarda biz duran top kullanırken kalemizde tehlikeler yaşıyorduk. O konuda yine bu maç daha iyi bir görüntü çizdik. Bir yandan duran topların daha kaliteli ve tehlikeli kullanılmasıyla, diğer yandan ise dönen toplarda daha ısırgan ve daha sert olmamızla birlikte bu konuda gelişme gösterdik. Ama yine buda bir maçta kendini belli edecek bir şey değil.
Isırgan, ileri doğru pres yapan, rakibi zorlayan oyun anlayışımız ile ilk 20 dakika sonunda topla oynama yüzdeleri 65-35 oldu, rakibe hiç bir şekilde top göstermedik. Oyun kurma açısından bakıldığında geçen seneden tanidigmiz bir problem maalesef devam ediyor. Selim Teber gibi yüzü kalemize dönük pas alıp ilk rakibi çalımlayan ve topu ileri doğru oynayan adam maalesef yok. Okay çok pas hatası yapıyor, Cleyton’un pasları da çok iyi değil ama zaten iyi olmayan kondisyonuna bir de geriden top alma eklenince ilk yarıyı zor çıkarır. Bu isi aslında görevi olmayan Riveros yapıyor, ve takımda en iyi de o yapıyor. Riveros topu kapıp yanındaki oyunu kuracak adama teslim edip kendini dinlendirirse, maç içinde onu daha da fazla ilerde görebiliriz.
Okay ve Cleyton adam eksiltemediği ve hareketli olmadığı için biz oyun kurarken orta sahamız sürekli markaj altında kaldı. Bu durumlarda oynadığımız Hollanda sisteminde ayakları en iyi olan stoper orta sahaya yaklaşır ve kısa sureli bir 3-4-3 olur. Bu ekstra adamı karşılamak için rakip hamle yapınca otomatikman markaj altında kalan orta saha oyuncularından biri bos alan bulur. Zurab bu görevi bu maç çok iyi yaptı. Özellikle bazı gruplar tarafından günah keçisi olarak ilan edilse de Zurab iyi bir futbolcu. Bu maç hem oyun kurma hem de top kesme anlaminda iyi bir maç çikardi.
Maçın genelinde orta sahada iyi baskı kurarak kaptığımız toplarda kanatları iyi kullandık, ofansif girişimlerimizde çeşitleme çoktu, bazen ortadan, bazen uzun, bazen kanatlardan. Ama son vuruştan çok son pası iyi veremeyince skoru çeviremedik. Oyuncuların uyumsuzluğu bu konuda bas faktör olarak göründü. Pas tercihleri genel olarak doğruydu ama zamanlama veya anlaşmada sıkıntı yasandı.
İlk yarıda çok kosan, özellikle çok fazla depar atan Ömer ikinci yarinin basında oyundan düşünce Shota ilk hamlesini yaptı. Daha sonra iyice risk alarak 3-3-4 gibi bir dizilişe dönse de Bursa’nın sağlam defansını geçemedik. Bursa’da iki stoper ama özellikle Serdar Aziz çok çok iyi oynadı. Duran toplar ve kenar ortalarımız etkiliydi ama her defansında tehlikeyi önlemeyi basardılar.
En nihayetinde takimin tamamı geçen sezon da kadroda bulunan oyunculardan kurulu, forum grafiği bizden daha iyi, bizden daha hazır ve bizden birbirine daha alışık bir takıma karsı 8 yeni oyuncu ile üstün bir oyun oynadık. Orta sahada aslında kaptığımız bir top karambola tekrar oyuncunun ayağına gelince, daha sonar yapılan orta yine karambola pas olunca, Pinto çok klas bir vuruş ile 3 puanı kaptı. Bizim adımıza sahadaki en iyi isim kaptan Riveros oldu. İkinci isim yazmak gerekirse Zurab. Bursaspor’da ise gol için ayrı bir parantez açmak gerekirse de en iyi oyuncu Serdar Aziz oldu.
Maalesef daha şimdiden hakeme bir parantez açmak zorundayım. Barış Simsek iki tane çok net penaltımızı yedive her iki pozisyonda da dikkatli olanların burnuna pis kokular gelmiştir. Serdar Aziz’in eliyle kestiği topta hakem 16 üzerinde ve pozisyonun tam karsısında duruyor. Yani Tüm statta pozisyonu en iyi görecek kişi hakem.
Olanları net görüyor ve devam kararı veriyor. Maçın 58. Dakikasında ikili mücadele sırasında Bursasporlu oyuncu topu şişirince, tam yani basında duran Ömer Bayram’ın doğal halde olan koluna çarpıyor. Yani yarim metre mesafede vurulan sert topun eline çarpmasına hakem faul veriyor. Ama ayni hakem değil yarim metre 30 metreden vurulan köse atışındaki topun açık olan ele gelmesini başka değerlendiriyor.
Diğer pozisyondaysa hakem düdük çalıyor, daha sonra taç işaret ediyor. Siz hiç taç atisi için düdük çalındığını duydunuz mu? Yan hakem ise orta hakem karar verene kadar bayrağını aşağıda tutuyor, orta hakem taç verdikten sonra o da bayrağını kaldırıyor. Belli ki oda sasırmış düdük sesine.
Son söz tabii ki Reis hakkında. Umarım Franco Dario Cangele bir daha sakatlık yüzü görmeden ona çok yakışan 10 numarayı bu sene giyer. Çünkü daha ilk maçta anladık ki ona ihtiyacımız var.
Analizime defans kurgusundan başlayayım. Geçen sezon kanayan yaramız olan defans bu maç itibariyle eksik olmasına rağmen diri göründü. Shota Arveladze rakibin resmi maçlarını izleyebilme avantajını iyi kullanmış ve ondan alışık olduğumuz şekilde takimi maç öncesinde taktiksel açıdan iyi hazırlamış. Zurab Pinto’ya, Okay ve Riveros ise değişimli olarak Batalla’ya yakin oynayarak rakibin en tehlikeli hattını saf dışı bırakmayı basardılar. Kanatta Ömer ve Mouche özellikle ilk baslarda rakiplerini iyi kovalayarak bek oyuncularını rahatlattı ve kanat organizasyonlarına yer vermedik.
Orta saha ve defans hatlarımız top rakipteyken birbirine iyice yaklaşıyor ve araya pas oynama şansını zorlaştırıyor. Bunun üzerine top kayıplarına çok kişiyle basarak karşılık verdik. Riveros basta olmak üzere oyuncular rakibi zorlayınca rakibe bizim yari sahamızda hiç topla oynama şansı vermedik. İlk 20 dakikada Bursa spor uzun toptan başka hiç bir organize yapamadı. Çok adamla baskı yapmamız sonucu 3. Bölgede acele ederek pas yapan Bursa çok sayıda hata yaptı ve tehlike yaşamadık.
Bir başka sıkıntımız olan duran toplarda ayni şekilde alan savunmasına devam ediyoruz. Bu maç bu konuda iyi bir görüntü sergiledik. Biraz da oyuncuların ortalama boyu daha uzun olmasıyla duran toplarda iyi savunduk kalemizi. Ancak bu konudaki genel durum bir maçta anlaşılmaz tabii ki. Tersi pozisyonlarda biz duran top kullanırken kalemizde tehlikeler yaşıyorduk. O konuda yine bu maç daha iyi bir görüntü çizdik. Bir yandan duran topların daha kaliteli ve tehlikeli kullanılmasıyla, diğer yandan ise dönen toplarda daha ısırgan ve daha sert olmamızla birlikte bu konuda gelişme gösterdik. Ama yine buda bir maçta kendini belli edecek bir şey değil.
Isırgan, ileri doğru pres yapan, rakibi zorlayan oyun anlayışımız ile ilk 20 dakika sonunda topla oynama yüzdeleri 65-35 oldu, rakibe hiç bir şekilde top göstermedik. Oyun kurma açısından bakıldığında geçen seneden tanidigmiz bir problem maalesef devam ediyor. Selim Teber gibi yüzü kalemize dönük pas alıp ilk rakibi çalımlayan ve topu ileri doğru oynayan adam maalesef yok. Okay çok pas hatası yapıyor, Cleyton’un pasları da çok iyi değil ama zaten iyi olmayan kondisyonuna bir de geriden top alma eklenince ilk yarıyı zor çıkarır. Bu isi aslında görevi olmayan Riveros yapıyor, ve takımda en iyi de o yapıyor. Riveros topu kapıp yanındaki oyunu kuracak adama teslim edip kendini dinlendirirse, maç içinde onu daha da fazla ilerde görebiliriz.
Okay ve Cleyton adam eksiltemediği ve hareketli olmadığı için biz oyun kurarken orta sahamız sürekli markaj altında kaldı. Bu durumlarda oynadığımız Hollanda sisteminde ayakları en iyi olan stoper orta sahaya yaklaşır ve kısa sureli bir 3-4-3 olur. Bu ekstra adamı karşılamak için rakip hamle yapınca otomatikman markaj altında kalan orta saha oyuncularından biri bos alan bulur. Zurab bu görevi bu maç çok iyi yaptı. Özellikle bazı gruplar tarafından günah keçisi olarak ilan edilse de Zurab iyi bir futbolcu. Bu maç hem oyun kurma hem de top kesme anlaminda iyi bir maç çikardi.
Maçın genelinde orta sahada iyi baskı kurarak kaptığımız toplarda kanatları iyi kullandık, ofansif girişimlerimizde çeşitleme çoktu, bazen ortadan, bazen uzun, bazen kanatlardan. Ama son vuruştan çok son pası iyi veremeyince skoru çeviremedik. Oyuncuların uyumsuzluğu bu konuda bas faktör olarak göründü. Pas tercihleri genel olarak doğruydu ama zamanlama veya anlaşmada sıkıntı yasandı.
İlk yarıda çok kosan, özellikle çok fazla depar atan Ömer ikinci yarinin basında oyundan düşünce Shota ilk hamlesini yaptı. Daha sonra iyice risk alarak 3-3-4 gibi bir dizilişe dönse de Bursa’nın sağlam defansını geçemedik. Bursa’da iki stoper ama özellikle Serdar Aziz çok çok iyi oynadı. Duran toplar ve kenar ortalarımız etkiliydi ama her defansında tehlikeyi önlemeyi basardılar.
En nihayetinde takimin tamamı geçen sezon da kadroda bulunan oyunculardan kurulu, forum grafiği bizden daha iyi, bizden daha hazır ve bizden birbirine daha alışık bir takıma karsı 8 yeni oyuncu ile üstün bir oyun oynadık. Orta sahada aslında kaptığımız bir top karambola tekrar oyuncunun ayağına gelince, daha sonar yapılan orta yine karambola pas olunca, Pinto çok klas bir vuruş ile 3 puanı kaptı. Bizim adımıza sahadaki en iyi isim kaptan Riveros oldu. İkinci isim yazmak gerekirse Zurab. Bursaspor’da ise gol için ayrı bir parantez açmak gerekirse de en iyi oyuncu Serdar Aziz oldu.
Maalesef daha şimdiden hakeme bir parantez açmak zorundayım. Barış Simsek iki tane çok net penaltımızı yedive her iki pozisyonda da dikkatli olanların burnuna pis kokular gelmiştir. Serdar Aziz’in eliyle kestiği topta hakem 16 üzerinde ve pozisyonun tam karsısında duruyor. Yani Tüm statta pozisyonu en iyi görecek kişi hakem.
Olanları net görüyor ve devam kararı veriyor. Maçın 58. Dakikasında ikili mücadele sırasında Bursasporlu oyuncu topu şişirince, tam yani basında duran Ömer Bayram’ın doğal halde olan koluna çarpıyor. Yani yarim metre mesafede vurulan sert topun eline çarpmasına hakem faul veriyor. Ama ayni hakem değil yarim metre 30 metreden vurulan köse atışındaki topun açık olan ele gelmesini başka değerlendiriyor.
Diğer pozisyondaysa hakem düdük çalıyor, daha sonra taç işaret ediyor. Siz hiç taç atisi için düdük çalındığını duydunuz mu? Yan hakem ise orta hakem karar verene kadar bayrağını aşağıda tutuyor, orta hakem taç verdikten sonra o da bayrağını kaldırıyor. Belli ki oda sasırmış düdük sesine.
Son söz tabii ki Reis hakkında. Umarım Franco Dario Cangele bir daha sakatlık yüzü görmeden ona çok yakışan 10 numarayı bu sene giyer. Çünkü daha ilk maçta anladık ki ona ihtiyacımız var.
( Bu yazıyı blogumuzda yayınlamamıza izin veren Mehmet Ergün abimize çok teşekkür ediyoruz
19 Ağustos 2012 Pazar
Troisi Juventus'da
Kayıp Troisi ortaya çıktı ve daha önce iddia edildiği gibi Juventus'la anlaştı.Hemde bedavaya gitmedi 500 euro kazandırdı.Aslına bakarsanız çok iyi oldu.Bir nebzede olsa yurtdışında tanınırlığımız arttı.Özellikle bir futbolcuyu İstanbul'a vermektense dışarıya vermek çok daha iyidir.Değerini bulan futbolculardan para kazanılsın ama dışarıdan millet 3 veriyorsa İstanbullu'ların 5'ine razı olmayalım dışarıya verelim istiyorum.
TFF'nin Çarpık Anlayışı
Bu memlekette TFF'nin yaptığı her iş tartışmaya açıktır ve her zaman eleştirilir.Taraflı tarafsız herkes yüklenir TFF'ye haklıdırlarda.Ama bu kadar doğal haklardan biri olan bir konuda bu bu kadar bariz ve ahlaksız hareketi kimse görmez veya görmek istemez.
Hangi konudan bahsettiğimi anlamışınızdır:Bayramlarda futbolcuların maç oynamak zorunda olması.Her Noel'de, yılbaşında hristiyan futbolculara izin verilir.Gayet tabi ve doğal bir durum bir adama kutsal bayramında izin vermek.Ama aynı hassasiyet müslüman oyunculara neden gösterilmiyor.Neden onlar bayram namazında olmaları gereken, aile ziyaretinde olmaları gereken bir zamanda antremanda veya maçtalar.Kendi memleketimizde kendi öz evlatlarımıza böyle bir ayrıcalık vermeyecekse gayri müslimlere gösterilen hassasiyet gösterilmeyecekse böyle bir kuruma neden ihtiyaç duyalım.Sahi ya, kapatalım TFF'yi.Emin olun futbol çok daha güzel bir oyun haline gelir!
Süper Lig #1 Maç Önü
Yeni sezon bizim için bu gün Bursaspor maçıyla başlıyor.Yeni sezondaki beklentilerimizin umutlarımızın seviyesinin belirlenmesi adına gayet iyi bir ölçü oluşturabilecek bir maç.Çünkü ben şu anda bizimle Bursaspor arasında ciddi bir kalite-güç farkı göremiyorum.Fakat Bursaspor şu anki kadrolarını geçen sezondan kurmaları sebebiyle bizden daha hazır.Eğer bursaspor iyi futbol oynarsa galibiyete yakın taraf ama bizde öyle çantada keklik değiliz.
Eğer Şota tandemde Berkay Zurap oynatırsa durumumuz kötü çünkü Batalla Pinto ikilisi bize bayağ zorluk çıkartır.Eren, Kamil Ahmet ve Biseswar'ın oynayamayacağını biliyoruz.Salih de cezalı.Şota'nın çıkartacağı en iyi defans dörtlüsü Nurettin-Zurap-Erdal-Malik.(içinizden en iyi defans dörtlüsüde bu mu diye söylendiğinizi duyar gibiyim fakat eldeki malzeme bu ne yapalım ).Tandeme Erdal'ı yazdım çünkü bek bozması stoper olduğundan berkaydan daha hızlıdır diye tahmin ediyorum; ama benim bildiğim Şota bu maçta Berkay'ı oynatır katliam yapar.Aslında Salih cezalı olmasydı iyiydi ,oynardı stoperde.
Biseswar yerinede kanatta Ömer veya Sefa oynayacaktır.Mouchenin forması garanti.
En çok merak ettiğim konulardan biri ise Riveros'un yanıda kimi oynatacak Şota.Yine Abdullah'ı mı oynatacak yoksa bizi sevindirip Umut'u mu oynatacak.Beşiktaş maçındaki kondisyon eksikliğinden ve bu maçın ağır bir maç olmasından dolayı Okay'a şans vereceğini sanmıyorum.
Önde 10 numarada Cleyton santroforda Bobo ile başlayacaktır.
Beşiktaş maçında takımın 30. dakikadan sonra oyundan düşmesini bence biz doğru yorumlayamadık. Takım kamptan yeni dönmüştü ve bayağ yorgundu.Onun için bu gün daha iyi bir Kayserispor izleyeceğimizi düşünüyorum.
muhtemel kadromuz.
16 Ağustos 2012 Perşembe
Sezon Öncesi 2012 - 2013
Aslında bu yazıyı en az iki hafta önce yazmalıydım, fakat hep son bir stoper transferi beklediğimiz için erteledim.Ama o transferde bir türlü gelmeyince artık yazmanın uygun olduğunu düşünüyorum.
Her sezon başı kamu oyunun ve taraftarın Kayserispor'dan belli bir düzeyin üzerinde beklentisi her zaman olmuştur olacaktır.Fakat bu sezon biraz farklı.Her sezondan farklı bir olarak hiç alışık olmadığımız bir planlama yaptı Kayserispor.Diğer sezonlardan farklı olarak gurbetçi ağırlıklı bir transfer listesi yerine kaliteli tecrübeli ağırlıklı bir transfer listesini tercih etti.Bobo, Cleyton, Mouche, Ertuğrul, Fathi direkt ilk onbir oyuncusu olarak transfer edildi.Taraftar olarakta beklentimiz bu yılın boş geçen 3 4 yılı unutturmasıdır.
Gelenler:
Malik fathi (Mainz 05),Bobo (Cruzeiro),Mouche (Boca Juniors),Ömer Bayram (Nac Breda),Salih Dursun (Sakarya),Ertuğrul (Fenerbahçe-Kiralık),Cleyton (Panathinaikos),Riveros (Sunderland), Erdal Akdarı (Hannover 96), Murat Bildirici (Wolfsburg U19)
Gidenlerin ise bir önemi yok artık o yüzden yazmıyorum.
Kaleye ilk onbir de oynaması için Fener'den Ertuğrul kiralandı.Ertuğrul geçen sene Samsun'daki performansıyla göz dolduruyordu.Şimdiye kadar gözlemlediğimde ise gayet yeterli ve yetenekli bir kaleci.Onu Gökhan ve Deniz Mehmet yedekliyor.Gökhan herhangi bir sakatlık veya ceza durumunda rahatlıkla kaleyi emanet edebileceğimiz bir kaleci.Deniz ise alt yapısını ManU'dan almış bir kaleci.Spor Toto kupasında pek göz doldurmasada ben Deniz'in gerçekten çok yetenekli bir kaleci olduğuna inanıyorum.Yani özetle kalemiz emin ellerde.Navarro ise geçen gün sağlık kontrolünden geçmiş.Muhtemelen lisans çıkartılır ve kendine takım bulana kadar bizimle antremanlara çıkar.Şota ısrarla ondan yararlanmayacağını söylüyor.
Takım kadrosunda asıl mevkisi sağbek olan bir tek Kamil Ahmet var.Formayada, geçen sene Şota'nın Pekarik'i keserek onu oynatmasına dayanarak, onu yakın görüyorum.Sağbek Kamil Ahmet fakat Şota "Dünyanın bin bir türlü hali var" diye düşünerek Spezia Calcio maçında Eren'i Beşiktaş maçında ise Nurettin'i sağbekte denedi.Eren gayet iyiydi, fakat Nurettin çokta doyurucu futbol oynamadı sağ bekte.Sağbek rotasyonumuz çokta iyi değil bir takviye hiçde fena olmaz.
Tandemdeki topçularımız Berkay Eren Zurap.Ama ihtiyaç halinde orta saha Salih, solbek Erdal burada kullanılabilir .Sayısal olarak yeterli görünsede takımın en zayıf bölgesi.Eren- Zurap oynarken o kadar da facia durumda değil ama bir Berkay Zurap oynasında görün neler oluyor.Bu kadar yavaş stoperlerle maça başlamak gol yemeye direkt razı olmak demek.Rotasyon çok yetersiz, acil hızlı bir stoper takviyesine ihtiyaç var.Bu kadar iyi kadro kurmuşken defans yüzünden bunu heba etmek olmaz.
Solbekte Hasan Ali sonrası gayet iyi.Malik Fathi Mainz 05'den kiralandı, istenilirse bonservisi cüzi bir miktar karşılığında alınabilecek.Beşiktaş maçında gayet güven verdi.Ben Malik Fathi'nin hem tecrübesi hemde yeteneğiyle bize sol bekte gayet yeterli olacağını düşünüyorum.Allah kaza bela vermezse solbekte forma Fathi'nindir .Bizim içinde çok yeterlidir.Malik'i Nurettin ve Erdal yedekliyor.Aksi bir durumda Nurettin'i formaya yakın görüyorum ama sezon içinde özellikle defansda kimin nerde oynayacağı belli olmaz.Solbek rotasyonumuz gayet iyi
Şota klasik 4 2 3 1 oynatıyor.Orta ikilde Riverosun forması garanti ve onun yanı çok zengin. Okay ,Abdullah ,Umut,Salih rahatlıkla Riveros'un yanında oynayabilir.Muhtemelen her maç belli bir oyuncu oynayacağına bu iş sürekli dönüşümlü olacaktır.Uzun vadede Abdullah'ın Şota tarafından daha çok oynatılacağını düşünüyorum ama ben hücuma daha fazla katkı sağlayan daha box to box karakterli Okay veya Umut'un oynamasından yanayım.Salih'de sıkıntılı, skoru korumamız gereken maçlarda defansif karakteriyle iyi bir tercih olacaktır.
Gelelim hücum üçlüsüne.Takımın kadrosunun en zengin olduğu bölge.Kanatlarda tarihimizin en pahalı transferi Pablo Mouche'nin forması garanti.Diğer kanatta ise mümkün olduğunca Biseswar oynayacaktır.Bunlar haricinde Ömer bayram, Sefa ve eğer formunu yakalarsa yeteneğine güvendiğim Ömer Şişmanoğlu Türk olmalarının avantajını kullanarakta ciddi süreler alabileceğini düşünüyorum.Murat Bildirici'nin bu kalabalıkta çok fazla oynayacağına ihtimal vermiyorum.
10 numara pozisyonu için Cleyton transfer edildi.Beşiktaş maçında kondisyon eksikliği gözüme çarptı ama bunu aşarsa ciddi faydalı olacaktır.Yoksa o kalabalık bölgede bir anda kendini kulübede bulur.Cangale simgemiz, kaptanımız, herşeyimiz ama bunca sakatlıktan sonra performansı tam bir soru işareti.Engin'den patlama bekliyorum geçen senenin acısını çıkaracaktır, rahatlıkla Cleyton'u yedek bırakabilecek yeteneğe sahip.Aynı şekilde Furkan'da benzer yeteneğe sahip ama o ne zaman patlama yapar bilinmez.Ama bu bölgede rahatız ve sıkıntı çekmeyiz.
Santrofor bölgesinde çok kaliteli iki oyuncuya sahibiz.Bobo ve Kujoiç.Şota kendi istediği tip olan çok koşan pres yapan oyuna katkıda bulunabilen merkezi forvet olması dolayısıyla önceliği Bobo'ya verecektir.Bu saydığımız özellikleri Bobo karşılayabilir.Zaten Kujoviç'e rağmen yeni forvet transferinin sebebi: Kujoviç'in bu özelliklerden yoksun olup sadece gol atmasıydı.Bobo'nun herhangi bir olası form düşüklüğünde aç kurt gibi bekleyen Kujoviç derhal formayı kapacaktır geçen yıl olduğu gibi.Sözkonusu durumda bunların yaşanması hiçde zor değil.İhtiyaç halinde Ömer Şişmanoğlu'da santroforda gayet rahat oynayabilir.Babacar'da listede ama açıkçası iyi bir süre alacağına ihtimal vermiyorum.
Şota'nın bencebu yıl kader yılı.Eğer elindeki baklavalık malzemeyle geçen senki gibi helva çıkartırsa durumu kötü fakat işinin hakkını verip kendine güvenenlerin yüzünü kara çıkartmazsa Kayseri'de kral olur.Bence kredisini daha önceden çokça kullandı.
Takımın yeni transferlerinin performansına bağlı olarak 3.-4.-5. sıralar fazla hayalcilik sayılmaz artık geçen yılları unutturacak bir sezon istiyoruz.
Öngördüğümüz takım düzeni bu.Sezon içerisinde futbolcular ve görevleri değişebilir fakat sistem böyle kalacaktır.
11 Ağustos 2012 Cumartesi
Tat Vermedi
Dün Beşiktaş'la yaptığımız hazırlık karşılaşması 1-1 bitti.Bundan önce yaptığımız hazırlık maçlarında oynadığımız hiçbir takım bizim ayarımızda değildi.Yani Antep, Spezia, Aris ve 1461 Trabzon benim için ölçü değildir.Takımın gerçek performansını görmek açısından hiçbir önemi yoktur.Sezon açılışı yapıyorsun Beşiktaş'ı çağırmışsın.Geçen sezonun sonunda sezon açılışı ile ilgi olarak büyük bir takım getireceğiz demişlerdi, fakat her zaman olduğu gibi yönetim sözünü tutmamış.Ben büyük bir takım bulacaklarını sanıyordum ama bula bula Beşiktaş'ı bulmuşlar. Ama yinede Beşiktaş maçı takımımızın şu anki durumunu anlamak için öteki takımlardan çok çok daha iyi.
Maça gelecek olursak çok iyi başladık hemende golü bulduk.Açıkçası ilk 20 -25 dakikalık oyuna hayran oldum.İlerde basan, rakibe nefes aldırmayan, sürekli atak yapma gol atma arayışında olan bir takım vardı sahada.Takımın bu istekli hali çok hoşuma gitmişti ki birden büyü bozuldu ortalama 26 27. dakikada Beşiktaş'ın bir topu direkten döndü ve geçen sene izlerken karın ağrısı çektiğim Şota takımına dönüştü takım.İleriyi pek düşünmeyen, sürekli yan pas yapan, orta sahadan çıkmaya çalışırken sürekli top kaybeden, uzun top atarken hemen kaptıran bir takım haline geldi takım.Bu herifleri bu halde izlerken adamı sıkıntı basmama ihtimali yok; çünkü o ara dünyanın en sıkıcı eylemini gerçekleştiriyorlar.Öyle böyle derken Beşiktaş golü attı.Açıkçası maç başında Beşiktaş'tan bu kadarını beklemiyordum şu anki durumları ve oyuncu kalitelerine göre gayet iyi oynadılar.Bizim takım put gibi davranıyordu yediği gole reaksiyon göstermekten bile acizdi.Tam bu sıralarda Şota eğer 30. dakikadan sonra varlık gösterememiş olan Bobo- Cleyton yerine oyuna Kujoviç- Engin almış olsaydı her şey değişebilirdi ve son 20 dakikada maçı rahat alabilirdik.Çünkü bu adamların yeteneğine gerçekten güveniyorum (beni tanıyanlar Kujoviç sevgimi bilirler zaten).
Dün takımın çok göze batan bir eksikliği vardı: STOPER.Forumdaki arkadaşlar bilir taraftarın stoper isteğini.
Gerçektende yediğimiz golde de direkten dönen iki şuttada stoperler ya ağır kaldılar yada müdahale eksikliği gösterdiler.Zurap zaten ağır Berkay ondan da ağır.Beşiktaş'ın dün darmadağın tandemimizden doğru dürüst faydalanamayışı ne kadar kötü durumda olduklarının açık bir göstergesi.
Defans:
Nurettin:Esasında solbek olmasına karşın Şota onu sağda oynattı aslında o kadarda iyi değildi ama defans o kadar kötüydü ki Nurettin'in hatasız ve süssüz oyunu gözümüze bayağ iyi göründü.Aslında kendini geliştirirse sol için iyi bir rotasyon topçusu olabilir .
Zurap:Defans yerleşikken iyi müdaheleleri oluyor ama rakip takım ve top hareket halindeyken çok yavaş ve etkisiz acilen yerine adam gibi stoper lazım yoksa halimiz duman.
Berkay:Zurap'tan hiçbir farkı yok,tam bir kamyonet, otobana çıksa 90 ı zor görür : ).Defans topluyken müdaheleleri çokda kötü değil ama Berkayla maça başlamak gol yemeye direkt razı olmak demek.Açıkçası adam gibi patlama yapamazsa yada kendini kurtaracak kadar bile performans gösteremezse müzmin Erciyesspor yolcusu.
Malik:Kötü defansımızın en iyisi.Tam bir profesyonel.Defansif olarak görevini tam yerine getiriyor .Hücuma çıkarkende Hasan Ali gibi amaçsızca, boşa koşmuyor nerde duracağını ne yapacağını iyi biliyor.Gerçekten çok iyi bir transfer ve tam bizlik bir oyuncu.
Orta saha :
Riveros:Bildiğimiz Riveros işte, her zaman iyi fakat her zaman ileriye katkısı çok sınırlı.Riveros'un defanif orta saha olarak kullanılmasını ve böyle harcanması hiç doğru değil.Daha fazla box to box karaktere bürünürse çok daha faydalı olacaktır.
Okay:iyi bir kaç harekaeti haricinde pek bir etkinliği yoktu.Ama kondisyonu yeterli hale geldiğinde çok daha faydalı olacaktır.
Ömer bayram:Takım iyiyken gayet iyi oynadı fakat takım oyundan düştüğü zamanda fazla çaba göstermedi.Ayrıca bu maçta Ömer'in yerine kesinlikle Biseswar oynamalıydı.
cleyton:Aynı Bobo gibi dakika 35 'te işi bitti.Kondisyon olarak daha iyi olursa kesinlikle faydalı olacağına inandığım bir futbolcu.
Mouche:Henüz ilk maçı olması münasebetiyle yorum yapmak doğru değil, fakat o topu ayağına aldığında bile ne kadar profesyonel olduğunu anlıyorsunuz.
Bobo:İlk 30 dakika gayet iyiydi fakat sonrasında sadece sahada yürüdü.sezon içinde böyle bir gevşeklik olursa muhakkak bizim kujoviçin yeni kurbanı olur.
Kale:
Ertuğrul:kalemiz tamamen emin ellerde; Ertuğrul dün gerçekten çok iyiydi.Bir de bonsevisi bizde olsa tadından yenmez böyle bir kaleci.
Teknik direktör Şota:Maç sırasında yazmaktan başka bir şey yapmıyor.Maç öncesi öngörüsü fena değilsede oyuncu tercihleri ve oyuna müdahelesi sıfır.Hala acemice davranıyor.Bobo'nun o haline rağmen Kujoviç'i 87 de oyuna aldı.Oyunu okumayı bilmiyor.Açıkcası bu sezon için korkuyorum.
Takımın hali bu maçta ortaya çıktı.Bariz eksiklik iyi bir stoper bu apaçık belli oldu umarım hemen bir takviye yapılır yeni sezon öncesi.
3 Ağustos 2012 Cuma
Ümit Millilere 5 Kayserili
Ümit Milli takımımızın 14 Ağustos'da İrlanda Cumhuriyeti ile deplasmanda yapacağı 2013 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçının aday kadrosu açıklanmış.Listede 5 Kayserisporlu oyuncu var :
Kaleci:
Deniz Mehmet
Defans:
Ahmet Çörekçi
Orta Saha:
Umut Sözen
Sefa Yılmaz
Ömer Bayram
Evvelden beridir Ümit Milli takımda belli bir Kayserispor ağırlığı vardır.Ama eğer hafızam beni yanıltmıyorsa daha önce hiç 5 oyuncu seviyesine çıkmamıştı.Takımın teknik direktörüde bizim Tolunay Kafkas.Torpil mi geçiyor acep bizimkilere : ). Darısı A milli Takıma inşAllah!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)