17 Ekim 2012 Çarşamba

Gelecek değil Umut Vadediyor!

   
     Robert Prosinecki.Bu ismi duyduğumda çok sevindim.Neden?
Çünkü ortada dolaşan isimler yeterince midemi bulandırmaya yetiyorda artıyordu bile.En basitinden herkes tarafından gelmesine düşük ihtimal verilen Eric Gerets'i düşünelim.Amrabat olayının mimarını buraya getirselerdi Türk futbol tarihinin en iğrenç işine imza atmış olurdu.
  Hala Galatasaraylı bazı yöneticilerle bağlantıları olduğu düşünülen Gerets'i bu takımın başına getirmek (hele hele 17 futbolcusu 24 yaşın altında olan bir takım için) tavuk kümesine tilki kilitlemek gibi bir şey.Çok şükür ki bu ihtiyar tilki ile anlaşılmadı.
     Öteki geçen isim (ki bir ara ben de gelebileceğini düşünmeye başladım).Abdullah Ercan'dı.Öncelikle şunu söyleyeyim  Allah hiç bir taraftarımıza bu takımın başında yerli teknik direktör göstermesin.Neden? Çünkü neredeyse hepsinin içinde bir İstanbullu sevgisi var.hele hele Tolunay'dan sonra yerlilerden iyice tiksindim. Fener maçlarında kaplan kesilen herif  galatasaray maçlarında kediye dönerdi.Neredeyse kazara attığımız goller için özür dileyecekti.Ne Abdullah Ercan ne de başka bir yerli hiç birinin diğerinden farkı yok.Tolunay'dan sonra zaten büsbütün yerli futbol adamlarından iğrendim ve iğrenmeye devam edeceğim. Şota'ya duyduğumuz sempatinin bir sebebide içinde böyle bir heves taşımadığından emin olmamızdı.
      Metin Diyadin'den bahsetmek bile istemiyorum,böyle bir ihtimali düşünmek bile istemiyorum.Çünkü zamanında Kayserispor kaptanıyken  formamızı yere atarak en büyük adiliği yapmıştır.Bu adamın her yerde  her zaman karşısındayız.
        Ötekiler düşük ihtimalli söylentiler.
Şimdi gel gelelim esas adama.Robert Prosinecki.Futbolculuk kariyeri çok parlak.Almanya doğumlı Hırvat.
  Peki neden önceki üç teknik direktörümüz gibi sadece gelecek vadetmiyorda bize umut aşılıyor.
Öncekilere bir bakalım:
 Ertuğrul sağlam 2 sene  Samsunspor'un  antrenörlüğünü yaptıktan sonra bize teknik direktör olarak işe başlamışdı.Aynı şekilde tolunay kafkasında 2 yıllık bir antrenörlük geçmişi vardı. Şota'da da  bu sayı 2 sene yardımcı anrenörlükdü.Yani alışmıştık 2 senelik stajyer hocalara.
     Prosinecki de durum farklı 4 sene hırvatistan milli takımında Slaven Bilic'in yardımcılığını yaptıktan sonra son iki yılda Kızılyıldız'da teknik direktörlük yapark göz kamaştırıcı işlere imza atmıştır.
    Ayrıca karakter olarakta Şota'ya hiç benzemez, arıza herifin tekidir.Bu iş Şota zamanında yatmaya alışmış gençler için çok iyi oldu. Bakalım bu sefer antremanlardan sonra kaçabilecek mi hepsi.
      Ayrıca yaşı henüz 43 ve başarıya aç.Kendini ispatlayacağı harika bir takıma geldi.Bizde teknik adamın kredisi çok boldur ama umarım ihtiyacı olmaz.
 İşte bu sebepleden ötürü Prosinecki ismi sadece gelecek değil aynı zamanda umutta  vadediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder